Türkünün Muş’ta anlatılan hikâyesine göre, yörede çok sevilen bir genç evlendiğinin ertesi günü askere Yemen’e gider. Askerler bir yerde toplanıp, sonra da yola çıkarılır. Onlar yürürken arkalarından toz bulutu kalkar. Askerin genç eşi kocasını bir daha uzun yıllar göremeyeceğini, hatta geri gelmeyeceğini düşündüğünden uzun süre kafilenin peşinden ağlayıp ağıt yakar. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra Yemenden gelen bir asker genç kadına ölen eşinin asker çantasını getirir. Kendini kaybeden genç kadın bir yandan çantayı açıp içindekilere bakarken, bir yandan da ağıt halinde ” Havada Bulut Yok” türküsünü yakar.